Hayat Bir Sınav mı, Yoksa Bir Başlangıç mı?

Doğduğumuz andan itibaren çevremizden sıkça duyduğumuz bir cümle vardır: "Hayat bir sınav." Bu sınav; bazen karşılaştığımız zorluklar, yaptığımız hatalar ya da önümüze çıkan yazılı ve sözlü değerlendirmeler şeklinde karşımıza çıkar.

Zaman ilerledikçe bu sınavlara alışırız. Başlangıçta gözümüzde büyüyen birçok görev, zamanla rutine dönüşür. Nasıl ki okumayı yeni öğrenen bir öğrenci ilk başta zorlanır ama sonrasında okumaktan keyif alır hale gelirse, hayatın sınavlarına da aynı şekilde alışırız.

Fakat her genç bu süreci aynı şekilde deneyimlemez. Bazı öğrenciler daha sene başında mezuna kalmayı düşünmeye başlar ya da iki yıllık bölümlere yönelir. Bu kararların arkasında çoğunlukla odaklanma güçlüğü, motivasyon eksikliği ve plansızlık yatar. 

 

Bu Bir Son Değil, Yepyeni Bir Başlangıç

Sınav bitti. Şimdi herkesin aklında aynı soru:
“Şimdi ne olacak?”

Sınavı beklediği gibi geçmeyen birçok öğrenci şunları söyler:
“Bu yıl çok çalışacağım, telefona kısıtlama getireceğim, daha fazla test çözeceğim, kitaplar alacağım...”
Ancak aslında, gerçek sınav şimdi başlıyor.

YKS'nin ardından açılan tertemiz bir defterin ilk sayfasındasınız. Bu sayfa, alacağınız kararlarla ve yeni deneyimlerle dolacak. Bu süre zarfında kendinize yüklenmeden, eleştirilerle moralinizi bozmadan dinlenmenizi öneriyorum. Yoğun ve zorlu bir maratonu tamamladınız. Hem okula gittiniz hem sınava hazırlandınız hem de üzerinizdeki sorumluluk yüküyle mücadele ettiniz. Şimdi bu emeğin haklı gururunu yaşama zamanı.

Sonuçlar açıklandığında da panik yapmayın. Unutmayın: Bu bir son değil, bir dönüm noktasıdır. Yeni bir hayat, yeni hedefler ve yepyeni bir “sen” için ilk adımdasınız. Hayatınız boyunca birçok şeyi ilk kez deneyimleyecek ve her adımda kendinizi daha iyi tanıyacaksınız.

 

Şimdi Ne Yapmalısınız?

Sevgili öğrenciler, gelin birlikte bu sonuçlarla neler yapabileceğinizi inceleyelim.

İlk olarak, bölüm tercihinizi yaparken toplumsal baskılardan ve başkalarının beklentilerinden uzak durun. Kendinize şu soruyu sorun:
“Gerçekten ne yapmak istiyorum?”

Heyecanlı olmanız ve hatta korkmanız son derece normal. Ama bu duyguların sizi yönetmesine izin vermeyin. Kararsız kaldığınızda mutlaka bir uzmana danışın. Bu kişi bir rehber öğretmen, koç, eğitim danışmanı ya da güvendiğiniz bir mentor olabilir.

Ancak tek bir uzmandan fikir almakla yetinmeyin. Her üniversitenin sunduğu olanaklar, bölümlerin ders içerikleri, akademik kadrosu, burs politikaları ve sosyal imkanları farklıdır. Kendi araştırmanızı yapın, seminerlere katılın, üniversitelerin tanıtım günlerinden faydalanın.

 

Kampüsleri Ziyaret Edin

Birçok öğrenci, kampüsü görmeden tercih yapma hatasına düşüyor. Oysa 4 yıl geçireceğiniz yerin fiziksel ortamını tanımak çok önemlidir. Günümüzde hem devlet hem vakıf üniversiteleri tanıtım günleri düzenliyor. Bu etkinliklerde öğrencilerle birebir konuşabilir, akademisyenlere sorular sorabilir ve doğrudan bilgi alabilirsiniz. Eğer fiziksel olarak gitme imkanınız yoksa, mutlaka üniversitenin dijital kaynaklarını detaylıca inceleyin.

 

14 Adımda Sağlıklı Bir Tercih Süreci

İşte tercih sürecinde size yol gösterecek 14 önemli adım:

1. Hangi bölümü okumak istediğinize karar verin. Sevdiğiniz ve yapmak istediğiniz meslekle uyumlu bir bölüm seçin.

2. Bölümün ders içeriklerini inceleyin. İçerikler sizi heyecanlandırıyor mu?

3. Akademik kadroyu araştırın. Alanında uzman ve deneyimli öğretim üyeleri önemli bir avantajdır.

4. Bölüm öğrencileriyle iletişime geçin. Sosyal medya gruplarından veya tanıtım günlerinden faydalanın.

5. Üniversitenin sosyal yaşamını öğrenin. Kulüpler, etkinlikler, yarışmalar gibi olanakları araştırın.

6. İkinci dil öğrenme imkanı var mı, bakın. Mezuniyetinizde iki dille ayrılmak sizi öne geçirir.

7. Çift anadal / yandal fırsatlarını sorgulayın. İkinci bir alanda uzmanlaşma seçeneğini değerlendirin.

8. Kariyer merkezi ile iletişime geçin. Staj imkanları, iş bağlantıları ve mezun destekleri önemli bir kriterdir.

9. Mezunların kariyer yollarını inceleyin. Nerelerde çalışıyorlar, ne başarılar elde etmişler?

10. Burs olanaklarını mutlaka inceleyin. Sadece başarı bursları değil, birçok özel burs da mevcuttur.

11. “Burs veren kurumlar” araştırması yapın. 

12. Öğrenci kulüplerine aktif katılım sağlayın. Yeni hobiler edinin, ekip çalışması deneyimleyin.

13. 21. yüzyıl yetkinliklerini araştırın. Eleştirel düşünme, iletişim, dijital okuryazarlık gibi beceriler ön planda olacak.

14. Girişimci olun. Bu yetkinlik doğuştan değil, çaba ile kazanılır. Araştırmaya başlayın, gerisi kendiliğinden gelecektir.

 

 Kendinize Güvenin

Bu süreçte en önemli rehberiniz, kendinizsiniz. Korkularınızla değil, hedeflerinizle ilerleyin. Sizi mutlu edecek, tatmin edecek, ilgi duyduğunuz bir alana yönelin. Elbette bu süreçte yardım alın, araştırın, öğrenin. Ama unutmayın: Karar sizin, gelecek sizin.

Ve şunu hep hatırlayın:
Bu bir son değil, yeni bir başlangıç.